1-Çikolota, şeker vb. ürünler özellikle çocukların erişebilecekleri raflara konulur. Bu nedenle markete çocuklarla gitmemek gerekir. Kolayca uzanabildikleri için bu tür ürünleri alırlar.
2-Promosyonlar her zaman karlı olmayabilir. Bazen 2 adet aynı ürün ambalajlanmış şekilde, çeşitli sayıdaki tuvalet kağıdı +4 adet bedava vb. satılır. Bu tür ürünlerin tek tek satılan fiyatlarını veya ytl/adet fiyatlarını kontrol etmekte fayda vardır. Çünkü arada bir fark olmadan siz fazla ürün satın almış olabilirsiniz.
3-Sakız vb. plansız alışverişe uygun ürünler özellikle kasa önlerine konur. Çünkü burada almak için fazla düşünmezsiniz.
4-Dilimlenmiş ürünler daha pahalıdır. Soslu köfteler vb. et ürünleri için de durum aynıdır.
5-Satın alınması istenen bazı ürünler özellikle göz hizasına konulmuş olabilir. Eğer bir alt veya üst rafa bakarsanız daha uygun alternatifleri görüp değerlendirmelisiniz.
6-Girişten sonraki ilk nokta sebze ve meyve reyonu. Burada olmalarının sebebi insanın en temel ihtiyacı olan ‘karın doyurma’ meselesini çözüyor oluşu. İnsan alışverişe bu mantıklı noktadan başlayınca devamındaki ıvır zıvır, gereksiz şeyleri satın alırken vicdan azabı duymuyor.
7-Market içinde ekmek, kuru pasta, yaş pasta yapan ve satan fırınların esas amacı etrafa saldığı kokularla insanları acıktırmak ve daha çok şey aldırmaktır. Bu ürünlerin önemli bir kısmı önceden yapılıp sonra ısıtılan ürünler olsa da görsel ve kokusal etkileri yabana atılır cinsten değildir. Bu taze ürün görünümlü fırınların etrafında genellikle kasap, şarküteri ve hazır dondurulmuş gıda ürünleri yer alır. Böylece kafamızdaki taze ve dondurulmuş kavramı silinir. Her ikisinden de alırız.
8-Marketlerde doğal olarak sağ taraftan gezmeye başlarsınız.(Çoğunluk sağ elini kullanan insanlardan oluşuyor.) Bunu değerlendiren market sahipleri en pahalı ürünleri en sağa koyarak sola doğru en ucuz ürünleri koyarlar. Böylece alışveriş kararlarınızı maksimum düzeyde tutarlar. Ayrıca ürün promosyon ve tanıtımları ürünlerin sağ tarafına konan etiketlerle daha hızlı gösterilebilir.
9-Ne alırsan 1 TL mantığı ise marketlerde büyük bir kafes şeklinde bir yerde karmakarışık ürünlerin atılması ile yapılır. Amaç karışık bir yerde ürün arayanların diğer müşterilerinde dikkatini çekmesini sağlamaktır.
10-Herkesin devamlı olarak aldığı peynir, süt, yumurta, su, ekmek gibi ürünlerin, süpermarketlerin arka reyonlarında bulunması. Bütün bu ürünler, hem birbirinden ayrı raflarda hem de süpermarketin arka kısımlarında yer alıyor çünkü süpermarket sahipleri, bu ürünleri alan tüketicilerin, direk bu ürünlere yönelip, mağazayı terk etmelerini istemiyorlar. Süpermarket sahipleri, bu ürünleri almak için gelen müşterilerin, diğer ürünleri de görmeklerini istiyor. Ayrıca bu ürünlerin bulunduğu raflar “cross-sell” duygusunu canlandıracak birçok ürünü de etrafında barındırıyor. Örneğin Cola ile cips; süt ile kurabiye; bira ile kuruyemiş hep birbirine yakın raflarda yer alıyor.
ALINTIDIR
0 yorum :
Yorum Gönder
YORUMUNU GÖNDER